Bir Zamanlar Yazarium Vardı
- Rıza Mertcan Dirim
- 9 Kas
- 2 dakikada okunur
Bir dönem vardı…Her kelimenin bir anlamı, her yazının bir heyecanı olduğu.O dönem Yazarium’da yazıyordum — düşüncelerimi, sorgularımı, bazen de sadece iç sesimi.
Sonra hayatın temposu arttı, iş güç derken Yazarium bir süre sessizliğe büründü.
Ama o fikir hiçbir zaman tam olarak kaybolmadı çünkü yazmak, bir noktadan sonra “istek” değil, “özlem” haline geliyor.
Ve şimdi, yeniden başlıyorum. Bu sefer sadece bir blog olarak değil, bir üretim disiplini olarak.
Kervan Yolda Düzülür: Üretmeye Yeniden Başlamak
Kurumsal hayatın rutininden sıyrılıp üretkenliğe adım atmak istiyorsan, bu yazı tam sana göre. “Kervan yolda düzülür” diyerek yeniden yola çıkanların kurduğu bir fikir alanı: Yazarium.
Aile Sohbetlerinden Doğan Fikirler
Günlük yaptığımız işlerin alternatifi olması umuduyla ya da başka bir iş düşünmenin zorunluluk haline gelmesi endişesiyle, son zamanlarda aile içinde yaptığımız en iyi etkinlik “fikir üretmek” oldu.
İşten gelince “biraz oyun oynayayım, yatmadan önce atıştırayım” modundan;“eve gelince bir şeyler üretmem lazım” moduna geçtiğim dönem çok uzun olmadı. Ama sanırım hepimizin içinde aynı soru yankılanıyor:
“Biz neden başkalarının işinde çalışıyoruz?”
Bu soruyu sormaya başladıysan, sen de doğru yerdesin. Çünkü bazen üretme isteği, tam da bu sorgulamayla başlar.
Üretkenliğe Giden Yolda Kaybedilen Zaman
Eskiden MMORPG, CS:GO ya da Valorant başında geçirilen saatler varken; şimdi not defteri, mikrofon, fikir listeleri ve bir “nasıl başlasam” düşüncesi var.
Bu geçiş kolay değil. Ama önemli olan kusursuz zamanı beklemek değil, yola çıkmak.
Çünkü kervan gerçekten de yolda düzülüyor.
Bu satırları yazarken bile “videoyu nasıl seslendireceğiz, arkaya ne koyacağız” diye düşünüyorum. Ama artık biliyorum:
“Mükemmellik beklemek üretkenliğin düşmanıdır.”
Kurumsal Hayatın İçinde Sıkışmak
Avukat, doktor, mühendis olmadığımızda, çoğu zaman başka alanlarda geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Kurumsal hayatın çarkları arasında, başkalarının gündemleriyle yaşamaya alışıyoruz.
Bir süre sonra fark ediyorsun: Kendi hayalini değil, sistemin ritmini takip ediyorsun ve bu döngüde kalmak, seni yavaş yavaş kendi sesinden uzaklaştırıyor.
Yazarium, işte bu uzaklığı kapatmak için yeniden doğdu. Kendi sesini bulmak, yazmak, düşünmek, paylaşmak için.
Yazarium’un Yeni Dönemi
Yazarium artık sadece bir blog değil. Yıllar önceki o üretim enerjisini bugünün deneyimiyle birleştiren bir alan.
Burada kimse senden mükemmel olmanı istemiyor. Sadece yazmanı, düşünmeni ve denemeni istiyor.
Çünkü üretmek, sadece içerik oluşturmak değil; kendini yeniden tanımlamanın bir yolu.
Ve ben bu yolu, tekrar yürümeye başladım. Adım adım, kelime kelime.
Son Söz: Senin Kervanın Nerede Düzülüyor?
Yıllar sonra yeniden başladığım bu yolculukta öğrendiğim tek şey şu oldu:
Üretmeye başlamak için hazır olmayı bekleme. Hazırlık, yolda olur.
Senin de yarım kalan bir fikrin, tozlu bir defterin ya da açılmamış bir sayfan…Belki de bugün, yeniden başlamanın günü.
Senin yeniden başlama hikayen ne?




Yorumlar